18 Ekim 2009 Pazar

Sigara Dumanımıza Sardığımız Adam...



Duyunca içim cız etti... İçi cız etti tanıyanların, bilenlerin, ondan ders alanların. Birçok gazetecinin, televizyoncunun kısacası iletişimcinin Ünsal Hoca'sıydı o. Bir sürü kitabı ve çevirisi olan ama derslerini,
kitaplara değil hayata dair veren bir hocaydı. Üniversitedeki ilk günlerimizde yeni üniversiteli olmanın heyecenı, şaşkınlığı ve biraz da yabancılığıyla tanıdık onu. İlk tanışmamızdı. İlk kez böyle biriyle tanışmıştık. Lise sıralarında bıraktığımız hocalardan çok farklıydı. İlk kez onunla anladık bir üniversite öğrencisi olduğumuzu. Kendimizi ilk kez üniversiteli ve iletişimci hissetiren adamdı Ünsal Hoca.

İlk derslerinde belki o yüzden hiçbir şey anlayamamıştık. Biraz karışık gelmişti anlattıkları. Ama zaten hayat karışıktı. Hayatı anlayabilmenin yolu Ünsal Hoca'dan geçiyordu. Sonradan anladık!

Deslerinde öğrencileriyle birlikte sigara içebilecek kadar da sadeleştiren biriydi hayatı. Sigara dumanına sardığımız adam oldu hepimiz için. O dersi anlatırken biz anlattıklarından keyiflenerek tüttürürdük keyif sigarasını.

Aşkı hayata entegre eden bir hocaydı. Hiç unutmuyorum. İletişim öğrencileri de untumaz herhalde. Sarı bir kitabı vardı, birinci sınıfta, Kitle İletişim Teorileri dersi. Finallerde kalmıştım. Bütünlemeye girecektim. Halbuki kitapta ne yazıyorsa onu yazmaya çalışmıştım. En azından geçer not alabilmeliydim. Ama sırrı bütünlemede çözmüştüm. Hocanın bütünlemede sorduğu soruyu şimdi hatırlayamıyorum. Ama ne sorduysa kitaptan tek bir satır yazmadım. Aynı onun derslerinde yaptığı gibi... Aşka dair birşeyler yazıp konuyu iletişime bağladım.

Birkaç hafta sınav sonuçlarını öğrenmek için okula gidip sınav panosuna baktığımda netice mükemmeldi. 90 alıp vermiştim dersi. İşte Ünsal Hoca'yı o günden sonra daha iyi anladım.Aslında hayat karışık ama bir o kadar da basitti. İletişim demek hayat demekti. Ciddiye alınacak bir işti. Ama bir o kadar da basitti.

Bizler Ünsal Hoca'dan ders alan son iletişimcilerden olduğumuzu o günlerde bilmiyorduk tabi. Bugüne baktığımda içinde hüznü barındıran hafif bir tebessümle başladım güne. Hüznüm Hoca'yı kaybetmekten, tebessümüm onu tanıyabilmiş olmaktan.

Derslerinde keyif sigarası içtiğimiz adamın arkasından şimdi bir efkar sigarası yakma vaktidir. Hoşçakal Ünsal Hocam. Ne olursa olsun seni tebessümle hatırlayacağız...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder