11 Ekim 2009 Pazar

Nankörlüğün alemi yok!



İnsanlar, sanatçılar her neyse... Bar, restoran v.s. gibi kamuya açık mekanlarda her türlü haltı edip veya etmeyip izlenmekten, oralarda bulunmaktan rahatsız olmuyor da kamuya açık tv kanallarında görüntülenmekten niye rahatsız oluyor? Neticede her iki türlü de seni binlerce insan izlemiyor mu?

Ve eğer yüz kızartıcı birşey yapmııyorsan neden bundan gocunuyorsun? Sen sanatçısın, aktörsün, şarkıcısın ya da tiyatrocusun...Neticede bir şöhrete sahipsin. Şöhreti taşımak ağırdır. Şöhretli insanın bu benim "özel hayatım" deme hakkı yoktur! Geçin bu bayat ifadeleri. Şöherteliysen attığın adımı halk merak eder magazinciler de görüntüler.Engeleyemezsin. Seni şöhret yapan da zaten o magazincilerdir, televizyonculardır, gazetecilerdir! Kimse bana hikaye anlatmasın "halk beni buralara geitirdi, herşeyimi onlara borçluyum" diye... Sen herşeyini medyaya borçlusun! Nankörlüğün alemi yok!


Gazeteciler senin hakkında tek bir kelime yazmasa, televizyoncular seninle ilgili tek bir kare görüntü vermese sen ne şöhret olabilirsin, ne o dizilerde rol alabailirsin.. Gazetecilere saldırıp kafa atacağınıza onlara çok şey borçlu olduğunuzu unutmayın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder