ANAHTAR

Mutsuz veya şikayetçi insanlar görüyorum etrafımda... Bugünlerde sayısı haylice fazla! Ben bir Polyanna değilim. Hiçbir zaman da olmadım. Yeri geldi ben de şikayet ettim, yeri geldi acımı en derin şekilde yaşadım, yas da tutmayı bildim. Sonsuz mutluluk, sınırsız saadete ise inanmadım hiçbir zaman! Ütopyada değil dünyada yaşıyoruz ki bunu kimse unutmamalı!

Kendinizi kötü hissettiğiniz de sahip olduklarınızı düşünün. Ya da sahip olmadıklarınızı... Sahip olmadıklarınız ya da çok isteyip de sahip olamadıklarınız falzaysa bence daha mutlu olmalısnız! Çünkü istediğinize ulaşmak için bir umudunuz var demektir. Umudu besleyen ise hedefe giderken duyduğunuz heyecandır, uğraşmaktır. O duyduğunuz heyecan ise aradığınız mutluluğun kaynağıdır. Aradığınız para da olabilir, iş de, sevgili de... Her ne ise oturup sürekli sızlanmaktansa, ona ulaşmayı hayal edip inanmakla başlayın önce. Ona ulaşamadığınız hergün büyümeli umudunuz, artmalı heyecanınız. Çünkü bazen yolculuk gidilecek yerden daha güzeldir...

KİBİR

Şükret sadece Allah'a verdikleri için... Eğer sana bu dünyada cömert davrandıysa, bil ki bu senin diğerlerinden üstün olmandan değil, O'nun takdiri ve lütfundan kaynaklanmaktadır. Bu yüzden burnun havada gezme hiçbir zaman, tepeden bakma etrafındakilere! Sen sahip olmadın aslında hiçbir şeye, "O" verdi sana.

Unutma ki sen de, günü gelince, yüzlerine baktığın zaman burnunu yukarı daha da kaldırdığın insancıklarla aynı tartıya çıkacaksın. Ve bugün sana lutfedilen ama senin kibirine neden olan o sahip oldukların burada kalacak ve yanına alacağın bir beyaz bez olacak... Günü gelince sahip olacağın bu tek zenginliğin adına kefen derler. Ve sen bu dünyada kendi kabına sığamazken, yarın o kefenle üç metrelik toprak çukura nasıl sığacaksın, işte bunu hesap et! Hem de şimdiden...